28Biliyorsunuz çocuklarla çalışan Klinik Psikolog Büşra Talçalır Erol bana bolca bilgi veriyor. Ben de her aldığım bilgiyi sizinle paylaşıyorum… Onunla daha önce de Hamile ve Lohusa psikolojisini konuşmuştuk:)
Biraz da bebeklerin öğrenmeleri ve rutinleri hakkında konuşalım dedim Büşra’ya ve ortaya benim bu sorularım ile onun bu yanıtları çıktı…
Bakın bebekler nasıl öğreniyormuş:)
- Büşra benim ilk merak ettiğim bebeklerin nasıl öğrendiği?
Aslında öğrenmek bir nevi bir bilgiyi diğerinden ayırt etmektir ki bebekler bunu doğar doğmaz yapabilirler. Her şeyi ağızları aracılığı ile tanımaya çalışırlar örneğin, süt gelen bir meme ile plastik emzik arasındaki farkı anlarlar ve o nesneden süt gelmeyeceğini ilerleyen zamanlarda daha hızlı fark etmeye başlarlar ve bu aslında bir öğrenmedir. Öte yandan bu yine epey detaylı bir konudur çünkü öğrenmeyi etkileyen bilişsel faktörlerin yanı sıra motor beceriler ve bedensel gelişimi de hesaba katmamız gerekir. Ama kısaca özetlemek gerekirse öğrenme kaç yaşında olursak olalım deneme-yanılma metodu ile ilişkilidir. Bebek için her şey yeni ve merak uyandırıcıdır ve yöneldiği her yeni şeyden bir deneyim edinir, bu canını acıtan bir deneyim de olabilir, hoşuna giden bir şey de. Bazen bir oyuncağa ulaşmak için battaniyeyi kendisine doğru çeker, birinde oyuncak yumuşak zemine düşer doyum sağlar, bir diğerinde oyuncak kafasına düşer canını yakar ve kötü bir deneyim olur. Dolayısıyla öğrenmenin bir deneyimler silsilesi olduğu söyleyebiliriz ve bebek doğduğu andan itibaren deneyimler havuzunun içine düşmüştür zaten.
- Ben Eliz ile daha karnımdayken konuşmaya başladım. Doğduğu günden beri de hep konuşuyorum. Meme emmesi dahil yaptığımız her aktiviteyi ona anlatıyorum. Bebeklerle konuşmak neden çok önemli? Gerçek olarak ne zaman bizi anlamaya başlıyorlar?
Anlamlı kelimeleri bir araya getirip konuşmak oldukça zahmetli bir iştir bu yüzden bu aşamaya gelinceye kadar öncelikle bebekler sesleri ayırt etmeyi öğrenirler, ebeveynlerinin sesleri başkalarından farklıdır bunu fark ederler. Kendilerini ifade etmelerinin ilk yöntemi ağlamaktır, acıktıklarında, bedensel bir ağrı çektiklerinde-pişik, alt kirletme, ya da bir acı bunu ağlayarak ifadelendirirler. İşte tam da bu noktada dil gelişiminin öneminden bahsedebiliriz, zira konuşma becerisi gelişen bir bebeğin ağlaması gitgide azalır çünkü başka bir ifade aracı bulmuştur. Ancak dediğim gibi konuşma süreci aşamalı ve biraz zordur, bebekler ebeveynlerinin çıkardıkları sesleri (bize göre kelimeleri) modelleyerek tekrar ederler ve bu ne kadar sık olursa çocuğun o seslere kulağı o kadar aşina olur ve o sesleri çıkarmak için bir zemin hazırlanmış olur. Zamanla da o kelimelerin anlamlarını öğrenmeye ve hem görsel hem de kelime haznesi olarak bir bütün oluşturmaya başlarlar. Bizi anlamaları aslında kademeli şekilde olur yine, kısa komutları işaret diliyle birleştirerek anlamaları 9. aydan sonradır, örneğin hayır yapma derken parmağımızı gösterdiğimizde, bay bay derken elimizi salladığımızda, gel gel yaparken yine el hareketimizden bunları anlamaya başlarlar. 18. aydan itibaren ise söylenenlerin neredeyse tamamını anlarlar.
- Bebeklere rutin oluşturma için tavsiyelerin neler? Bu rutinlerin en başında uyku geliyor sanırım? Birçok uyku eğitim yöntemi var. Bu konuda ben de bolca yazı yazıyorum ve araştıyorum. Sen hangisini tavsiye ediyorsun? Bir de psikolog gözünden bakalım bu konuya:)
Rutin aslında ebeveynlere iyi geldiği kadar bebek için de önemli bir şeydir. Bebek için dünya zaten yeterince belirsiz bir yer olduğu için güvende hissetmesinin bir ayağı da düzenli bir beslenme, uyku saatlerinin olmasından vs. geçer. Rutin oluşturma konusunda elbette ebeveynlere çok büyük bir sorumluluk düşüyor. Bu da aslında zamanlamalara dikkat vermekten geçiyor, 2 saatte bir emzirilmesi gerekiyorsa bebek emzirilmeli, altı periyodik olarak temizlenmeli. İhtiyaçlar bir yandan karşılanırken bir diğer yandan her yeni gelen günle birlikte aynı şeylerin tekrar ediyor olması çocuğun hafızasında yer etmeye başlar ve rutinlere alışırlar. Rutinleri giderek renklendirmek, bir şeyler eklemek, çıkarmak mümkündür. Örneğin zamanla sakinleştirici bir müzik eşliğinde uykuya dalma ritüeli oluşturulabilir, bir zaman sonra anlamasa bile hikayeler bu ritüele dahil edilebilir, meme emerken uykuya dalmaktan artık kendi yatağında ama annenin başında beklediği bir düzene geçilebilir. Bebekler rutine çok kolay uyum sağlarlar, asıl zorlananlar yetişkinlerdir.
Öte yandan sanırım ilk zamanlarda en çok sıkıntı yaratan konu uyku. Bebeğin zaman kavramı yoktur, gündüz-gece ayrımını yapamadığı gibi ihtiyaçlarının hangi saatte giderilmesi gerekiyorsa o saatte onun olmasını ister. Zaman kavramları konusunda anneler bazı stratejiler belirleyebilirler, bir kere bebeğin uykuya geçebilmesi için tok olması ve altının temiz olması gerekir, uykuya geçişi etkileyen çok önemli şeylerdir bunlar. Bir diğer yandan bazen gündüz gece kavramını oturtmak için anneler kapalı perdeler, panjurlar arkasında karanlıkta saatlerce oturmak durumunda kalabilirler hem de gündüz saatinde. Böylece bebek zamanla hava karardığında uyku zamanının geldiğini öğrenmeye başlar. Uyku rutinine başlamak içi banyo yaptırmak da faydalı bir seçenektir. Ancak elbette oturmuş bir uyku düzeninin aksadığı zamanlar olur, bebek gelişimsel bir atak yaşıyor olabilir (diş çıkarma vb.), o dönemde anneyle arasında duygusal bir uzaklaşma yaşıyor olabilir (iş durumu vb.), bu gibi durumlardaki aksamalarda anneler hemen telaşa kapılmadan sakince müdahale etmelidirler. Bebeğin kendini sakinleştirme kapasitesinin gelişmesi çok önemlidir, buna fırsat yaratmak için bu durumlar kullanılabilir, direkt kucağa alınıp sakinlik verilmektense, yanında sakinlikle ve şefkatle durarak sakinleşmeye teşvik edilmelidir bebek.
- Duygusal gelişimlerin yanı sıra bir de motor becerileri konusu var. Bebeklerde motor becerileri ne zaman ve ne kadar gelişiyor?
Motor beceriler 2 yaştan itibaren belli yaş aralıklarına ayrılarak gelişimsel bir süreç izlerler. Ancak 2 yaş öncesinde bebeğin gelişimi için aylar bile çok önemlidir, bu sebeple aylara göre bir gelişim düzeni söz konusudur. İki yaş öncesi motor gelişim, bedensel, duygusal ve zihinsel gelişim ile el ele gider ve ileriki yıllardaki beceriler için çok önemlidir. Bebeklerin gelişimsel düzeyinin ilk basamağında oturma, emekleme ve ayakta durma vardır ve bunların ne kadar geliştiği aslında bedensel gelişim ile de bağlantılıdır. Bebekler ortalama bir değer vermemiz gerekirse 4. Ay civarında arkadan elimizle ya da bir yastıkla desteklendikleri takdirde kısa bir süre oturabilirler, birkaç ay sonra bir desteğe ihtiyaç duymadan oturmaları mümkün olabilir, birinci yaşlarına yaklaşırken de artık tek başlarına oturmaya başlarlar. Yine aynı zamanlarda emeklemeye geçiş de başlar, tabi ki burada gelişimsel olarak her şeyin yolunda gittiği bir tablodan bahsediyoruz. Bir yaşını biraz geçtikten sonra da yürümeye başlaması beklenir. İkinci yaşa doğru ilerlerken yaklaşık olarak 13. aylarda merdivenleri tırmanma, 14. ve 15. aylarda da destek almadan ayakta durup yürüyebilmeye başlarlar. Bu noktada ailelere tavsiye olarak bebeklerinin bacaklarını kullanmalarına teşvik edici oyunlar oynamalarını verebiliriz, bunlar; bebeğin kendini kucaktayken ayaklarıyla itmesi, oyuncağını biraz ileriye koyup uzanmasını sağlama odaklı oyunlar olabilir.